Bilecik Mutlu Son Masaj Hizmeti Ebru

Bilecik Mutlu Son Masaj Hizmeti

Nasreddin Hoca, bir gün vaaz ederken demiş: “Müslümanlar, varın Tanrı’ya şükredin ki, Bilecik Mutlu Son Masaj Hizmeti

alınlarınızda yapmamış. Eğer alınlarınızda olsaydı, hergün yüzünüze s     nız”.

 

*

 

Nasreddin Hoca bigün minareyi göstererek “Şuna ne derler?” diye sormuş. Halk, “Şehrin s..I”

 

demiş. Hoca demiş: “Ona uygun g…Nüz var mı?”.

 

*Bilecik Mutlu Son Masaj Hizmeti

 

Nasreddin Hoca bigün, mescide varmış. Tesadüf, kısacık kaftanıyla ön safta yer bulmuş.

 

Rükûda peşinden t          rı gaslıkmüş. Bir herif

sıkıca tutmuş. Hoca da imamın t              rını tutmuş.

 

İmam demiş:

 

“Hey, neylersin” demiş. Hoca da demiş ki: “Neyliyeyim, ben sizi t…K karışma oynar sanırdum”.

 

*

 

Nasreddin Hoca bigün yolda giderken, bir alay don yıkayan avrata rastlamış. Avratlar hocayı görünce, a…..ı açmışlar. “Hoca, buna ne derler?” demişler. Hoca da “A.!” demiş. Avratlar, “Hey Hoca, bilemedin! Buna, garipler meşhedi (gömütı) derler” demişler. Hoca gidip s…Ni bir

 

eski bez parçasına sarmış, bir yonkucuk (çfakatşır yıkama taşı) üstüne koyup gelmiş. Avratlar “Hay Hoca, bu nedir?” demişler. Hoca “Garipler ölüşüdür. Yerine koyalım” demiş.

Birisi razı olmuş.

 

Hoca tam yerleştirirken avrat Hoca’nın taşaklarını tutmuş, “Ya bunlar demiş. Hoca da demiş ki:

 

“O garibin oğlancıklarıdır. Makbere (mezara) birlikte gelmişlerdir”.

 

*

 

Nasreddin Hoca’ya bigün iki avrat gelmiş. Birisi demiş: “Efendi, hepimiz ikimiz bir çanağa bir karanlık yerde işedik. Birimizden sidik, birimizden şirligun (susam yağı) geldi.

Hangimizin sidik, hangimizin susam yağı, bilmiyoruz” demiş. Hoca da demiş ki: “O basit… Gelin, ikinizin de g…Ne basayım, hanginizden ki küspe çıkar, yağ onundur…

*

 

Nasreddin Hoca bir gün başkasının eşeğini s….Ken, hayvanın sahibi çıkagelmiş:

 

–             Ne yapıyorsun be?

–             Eşeğe bundan aslabir şey olmaz fakat, sen onu kurttan sakla…

 

*

 

Nasreddin Hoca, bir herife demiş: “Şu benim eşeğim kâh hırçınlık eder, yürümez. Ne yapayım?” demiş. Herif te demiş: “Ben sana bir ot vereyim, her ne vakit yürümüyor, parmağınla o ottan biraz g…Ne tak” demiş.

Meğer o ot nişadır imiş. Bigün Hoca eşeğiyle odundan gelirken eşek yürümemiş. Derhal o ottan birazcık g…Ne parmağıyla takmış. Eşek g  ün

acısıyla öyle gitmiş ki, Hoca arkasından yetişememiş. Bakmış ki olmuyor, Hoca da biraz o ottan kendi g…Ne parmağıyla takmış..Hoca da g….Nün acısıyla öyle gitmiş ki, eve kadar gelmiş. Eşek bakmış ki ev kapısı açık değil, almış yürüyüvermiş. Avrat, eşeğin ardına düşmüş.